
Kızılderililerin yalın ve tevazu dolu hayatla ilgili öğreti ve yorumlarını hikaye eden öyküleri dinlemeyi bir çocuk gibi cok severim. Her seferinde anlatılan bildiğim bir öykü olsa da yüzümde bu bilgeliğe duyduğum saygı ile tatlı bir gülümseme yayılır.
Bu benim bloğumuza ilk yazım ve sizlerle beraberliğimi bu öykülerden biriyle başlatmak istedim...
Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.
Onlara dedi ki: 'Içimde bir savaş var. Korkunç bir savaş. Iki kurt arasında.
Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı,üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor.
Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı, cömertliği, neşeyi, yaşam sevincini, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, cesareti, berraklığı, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.
Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde de.
Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri büyükbabasına;
'Hangi kurt kazanacak?' diye sordu.
Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı ''BESLEDİĞİNİZ''...